Hamile Günlüğü

18. Hafta İle Merhaba

Hamile olduğumu öğrendiğim 4. hafta ile şimdiye kadar geçen 14 hafta içinde neler yaptığımı düşünüyorum da öyle kolay geçmedi. Ben hamileliği böyle lay lay lom gezeceğimiz, içimizden ne gelirse yapacağımız, canımız ne isterse yiyebileceğimiz bir dönem zannederken hemen 6. haftada ilk kanama ve 8. haftada ikinci kanama ile şok üstüne şok yaşadım. İçimdeki elma çekirdeği kadar bile olmamış o mucizeyi kaybedeceğimi düşündükçe deliriyordum.

Sürekli yatmamı hatta banyo bile yapmamamı isteyen doktorumu dinledim ve iki hafta full yattıktan sonra bir gün duvarlara bakıp çılgınlar gibi ağlarken çok yakın bir arkadaşım aradı, Ceren, bunalım halimle hiçbir telefona cevap vermediğim o dönemde ona cevap verdim. Sesim artık nasılsa bilmiyorum, Ceren’in dedikleri dün gibi aklımda. ‘Merve sana hemen kendi doktorumdan randevu alıyorum, oraya gidiyorsun ve gör bak her şey güzel olacak.’ İyi ki o emrivakiyi yapmış, iyi ki Ceren… Annemi de alıp apar topar şu anki doktorum Kağan Kocatepe’ye gittik. Bana doğruyu söyleyin ne olursa olsun dedim. Ultrasound’a bağlanıp da kalp atışını duyduğumda kendimi tutamayıp ağlamaya başladım, o anı asla unutamıyorum. Kağan Bey bebeğin çok iyi olduğunu, bu kanamaların olabileceğini, risksiz hareketlerle benim günlük hayatıma devam etmem gerektiğini ve eğer bu bebek düşecekse günde 24 saat yatsam da düşeceğini söyledi. Ben o an dünyanın en en en mutlu insanıydım. Evime huzurla döndüm ve eşime harika haberi verdim. En mutlu günümdü..

Artık yapmam gerekenler belliydi, beslenmeme, uykuma dikkat edecektim. Ve fakat bu kolay olmadı. Bir çok hamilenin aksine bende kusma olmadı, mide bulantısı da; sadece bazı kokulardan tiksinme oldu, mesela kuruyemiş kokusu. Ceviz yemeye 4. ayda başlayabildim. Benim yegane sorunum ‘halsizlik’ti. Halsizlik dediğim öyle mayışmak uyumak değil, her an ve her dakika kendimi bayılacakmış gibi hissediyordum. Başımı hiç kaldırmadan, yatarak yemek yediğimi bilirim, bakıma muhtaç bir hal aylarca sürdü; eşimin ve annemin hakkını ödeyemem. Annem ve aile büyüklerim düzenli ve dolu dolu yememi söylerken ben bir türlü yiyemiyordum çünkü hamilelikten önceki hayatımda yemek yemek diye bir alışkanlığım yoktu. 49 kilo, düzenli spor yapan, az emek yiyen biri olarak, hamile kalacağım için 53 kiloya çıkmıştım zorla yiyerek. Ama yetmemiş. (Bu arada diyetisyenimin benim bedenime önerdiği kilo 55’ti) Meğer babaannem haklıymış, ‘Öyle çok zayıf olma bebeği taşıyamazsın’ derdi, haklı çıktı. Bebek beni öyle bir yedi ki, ben ne kadar yersem yiyeyim yetmiyordu. Yatıp kalkıp yemek yiyerek geçen 12-13 hafta sonunda şu anda 18. haftamda toplam 4 kilo aldım ve ancak kendime geldim. Asla öğün atlayamıyorum, ara öğünlerim muhakkak var, çorbası sebzesi ekmeği meyvesi dolu dolu yiyorum.

Meğer hamilelik öyle kolay bir şey değilmiş, en azından benim için, benim gibiler için..
Meğer benim gibi haftanın 7 günü çalışan enerji bombası biri tüm gün, tüm hafta hatta aylarca yatabiliyormuş bebeği için.

Meğer hamilelik sürprizlerle dolu, seni baştan sona yeniden yaratan bir süreçmiş..

Meğer ben kendimi güçlü zannederken, ufacık bir şey beni ilk haftalardan itibaren kendi parmağında oynatmaya başlayabilirmiş..

19.hafta’da görüşmek üzere…

themervetuncer

Click to comment

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çıkışta Olanlar

To Top